Bilim insanları, korona virüsün farklı yüzeylerde ne kadar canlı kaldığını mercek altına aldı. ABD'de yapılan deneysel nitelikteki araştırmalar, plastik ve paslanmaz çelik yüzeylerde korona virüsün iki-üç güne kadar canlı kalabildiğini ortaya koydu.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Ulusal Sağlık Enstitüsü ile Princeton ve Kaliforniya üniversitelerinden bir grup bilim insanı, korona virüsün yüzeylerde ne kadar yaşayabildiğini araştırdı.
Bunun için virüsün bulaştığı bir kişinin öksürmesinden yola çıkıldı.
Laboratuvar ortamında püskürtücü bir cihaz yardımıyla korona virüs örnekleri kontrollü şekilde havaya salındı.
Virüs havada üç saat sonrasına kadar tespit edilebildi.
Korona virüsün yüzeylerde ne kadar canlı kalabildiğine gelince; Virüsün bakır yüzeylerde dört saate kadar, mukavva üzerinde 24 saate kadar canlı kalabildiği ortaya kondu.
Araştırmaya göre, en kaygı verici yüzeyler, plastik ve paslanmaz çelikten olanlar. Korona virüs bu yüzeylerde iki-üç güne kadar canlı kalabiliyor.
Kovid-19 koronavirüsün yayılmasını önlemek için sağlık yetkilileri, insanlara ellerini yıkamalarını ve yüzlerine dokunmamalarını söylüyor.
Ancak daha büyük tehlike hemen yanı başımızda duruyor: Akıllı telefonlar...
Araştırmalar, E. coli (koli basili) ve MRSA gibi patojenlerin ekranlara yapışık halde dört güne kadar kalabildiğini gösterirken, ayrı çalışmalar ortalama bir kişinin mobil cihazını günde 76 kez eline aldığına işaret ediyor.
Koronavirüsün akıllı telefonlarda ne kadar iyi hayatta kalacağı henüz test edilmese de lise öğrencilerinin telefonlarında gözlemlenen 17 bin'den fazla bakteri genomundan herhangi birine benziyorsa şansı olabilir.
Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüsün yapıştığı yüzeye göre ömrünün değiştiği, ayrıca havada da birkaç saat yaşadığı ortaya çıktı. Hapşırıkla birlikte yayılan damlacıklar üç saate kadar havada asılı kalıyor. Kartonda 24 saat, plastik yüzeyde iki-üç gün tehlike saçıyor.
Amerikan New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan araştırmaya göre COVID-19, bakır yüzeylerde dört saate, plastik ve çelikte iki-üç güne, karton üzerinde de 24 saate kadar yaşıyor. Ayrıca insan hapşırdığında aerosol gibi havaya yayılan damlacıklar da üç saate kadar havada kalabiliyor. Bu da hastalığın niye bu kadar bulaşıcı olduğuna işaret ediyor. ABD’de yapılan kapsamlı araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri, Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, UCLA ile Princeton Üniversitesi uzmanları tarafından yürütüldü. Uzmanlar, enfekte olmuş bir kişiden aldıkları COVID-19 virüsünü gündelik hayatta kullanılan çeşitli yüzeylere aktararak dayanma süresini ölçtü.
BAŞLICA ÖNLEMLER
Araştırmacılar, bu çalışma sonucunda genel olarak COVID-19 virüsünden korunmak için yapılan uyarıları teyit etti. Buna göre hastalığın bulaştığı kişilerle temas edilmemeli. Göz, burun ve ağza dokunulmamalı. Yeni tip koronavirüs teşhisi konmuşsa evde kalınmalı. Öksürürken mendille ağız kapatılmalı. Daha sonra bu mendil çöpe atılmalı. Sıkça dokunulan yüzeyler ev temizliğinde kullanılan malzemelerle temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli.
DSÖ'DEN 'İBUPROFEN' UYARISI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüs şüphesi bulunan kişilerin ibuprofen yerine parasetamol kullanmasını önerdi. DSÖ sözcüsü Christian Lindmeier, konuyla ilgili çalışmaların devam ettiğini ifade ederken, doktora danışmadan ilaç alan kişilerin ibuprofen yerine parasetamolü tercih edebileceğini belirtti. Bununla beraber Lindmeier, parasetamol kullanımında ise kesinlikle önerilen doza uyulması gerektiğinin altını çizdi ve doz aşımının karaciğer için tehlikeli olduğunu söyledi. Grip, soğuk algınlığı veya sinüzit gibi hastalıklara karşı kullanılan ibrufen etken maddeli ilaç, Nurofen ve Advil gibi iltihap sökücü ilaç markaları adı altında satılıyor. Bu arada Nurofen’in İngiliz üreticisi Reckitt Benckiser’in sözcüsü, “İbuprofen’in reçetesiz kullanımı ile COVID-19’un ağır seyretmesi arasında kanıtlanmış herhangi bir bilimsel kanıt olduğuna inanmıyoruz” dedi. Sözcü, DSÖ ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ile yakın işbirliğini sürdürdüklerini ve gelişmeler konusunda bilgi vereceklerini de kaydetti.